***kopkserver***
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin TBMM Grup Toplantısında Yapmış Oldukla

Aşağa gitmek

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin TBMM Grup Toplantısında Yapmış Oldukla Empty Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin TBMM Grup Toplantısında Yapmış Oldukla

Mesaj  Admin Ptsi Tem. 07, 2008 1:58 pm

Değerli Milletvekili Arkadaşlarım,

Basınımızın değerli temsilcileri,

Hepinizi en iyi dileklerimle, sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Anayasa Mahkemesinin başörtüsü konusunda geçtiğimiz hafta açıklanan iptal kararı, çok ciddi sonuçları olacak ve etkileri uzun süre hissedilecek bir süreci harekete geçirmiştir.

Bugünkü Meclis Grup toplantımızda, içinden geçmekte olduğumuz kriz sürecini ve Anayasa Mahkemesi kararıyla ortaya çıkan durumu değerlendirmek ve önümüzdeki tehlike ve risklere ilişkin görüş ve endişelerimizi aziz milletimizle paylaşmak istiyorum.

Yakın siyasi tarihinin en karanlık ve bunalım yüklü döneminden geçmekte olan Türkiye, birbiri ardına yaşanan şok dalgalarının girdabı içine sürüklenmiştir.

AKP aleyhine açılan kapatma davası sonrası;
- Hükümetin Türk adaletini dışarıya ihbar ve şikâyet ederek hedef tahtası haline getirdiği,

- Yüksek yargı organları ile yürütmenin kamuoyu önünde sürdürülen bir kavganın tarafı haline geldiği ve,

- Anayasal yargının yasama organının yetki alanına müdahale ettiği bir süreç yaşanmaktadır.

Siyasi gerginliğin kontrolsüz bir biçimde tırmandığı, Cumhuriyetin temel organları arasında yetki çatışması yaşandığı, Anayasal kurumların meşruiyet tartışmalarının içine çekilerek yara aldığı bu kargaşa ortamı, Türkiye’yi çok ağır risklerle karşı karşıya bırakmıştır.

Çok geniş bir yelpazeye yayılan bu risklerin özellikle ikisi, doğuracağı vahim sonuçlar bakımından hayati önem taşımaktadır.
- Birinci risk: Yönetilemeyen siyasi krizin ağırlaşarak Anayasa krizine dönüşmesi ve bunun sonucu demokrasinin geleceğini tehdit eden bir rejim bunalımının yaşanması ihtimaldir.

- Bu, yersiz bir endişe ve temelsiz bir kuruntu olarak görülmemelidir. Türkiye çok ciddi bir sorunla karşı karşıyadır.

- Siyaset kurumunun en önemli ve en acil görevi, demokrasiyi içine girdiği darboğazdan çıkarmak ve gelişmelerin bir rejim bunalımına yol açmasını önlemektir.

- Hiçbir siyasi düşünce ve hesap, demokratik rejimin geleceğini kurtarmaktan daha önemli ve öncelikli değildir.

- Bu konuda en büyük özen ve sorumluluğu göstermesi gereken de, kapatma davasının muhatabı Başbakan Erdoğan ve partisidir.

- İkinci risk ise; Toplumsal cepheleşmelerin derinleşmesi ve bunun milli birliğimizin siyasi, sosyal ve kültürel temelleri üzerinde yaratacağı ağır tahribattır.

Değerli Milletvekilleri,

Gerilim, çatışma ve cepheleşme yorgunu olan Türkiye, ağır sorunların yükü altında ezilmiş ve bir yol ayrımına gelmiştir.

Bugün topyekün bir millet olarak geleceğimizi tehdit eden en büyük tehlike, Türk toplumunun içine sürüklendiği kamplaşma, bölünme ve çatışma sürecidir.
- Türkiye’nin bütün ortak değerleri, acımasızca tahrik edilen bu sürecin malzemesi olmuş, Türkiye’nin milli ve manevi değerleri, Cumhuriyetin kuruluş felsefesi, kimliği ve devletin temel yapısı, siyasi ve sosyal gerilim hattına dönüştürülmüştür.

- Türk milletini birleştiren ve bir arada tutan, milli birliğimizin siyasi, sosyal ve kültürel temelini oluşturan bütün bu yapı taşları bugün maalesef ayrışma ve çatışma dinamiği haline getirilmiştir.

- Bu konuda izlenen nifak politikaları sonucu, bu değerler ekseninde çatışma mevzileri oluşturulmuş, bunlar üzerinden taciz ve yıpratma kampanyaları ve cephe savaşları yürütülmüştür.

Türkiye’yi karşıt kutupların çatıştığı yaralı ve sorunlu bir ülke haline getirmeyi ve düşman kamplara bölerek çatıştırmayı ve çökertmeyi amaçlayan bu süreçte;
- Etnik temelde bölünme,

- İnanç temelinde cepheleşme,

- Mezhep temelinde dışlama ve ayrışma ve,

- Devletin ana ilkeleri temelinde kavga ve zıtlaşma dinamikleri, bütün yıkıcı etkileriyle harekete geçirilmiştir.

Başörtüsü sorunu etrafında bugün yaşananlar, Türk milletinin inanç temelinde bölünmesinin ve manevi değerlerin istismar ve çatışma aracı olarak kullanılmasının sancıları ve sonuçlarıdır.
Türk milletinin inançlarını ve Cumhuriyetin temel değerlerini sürekli kavga, gerginlik ve çekişme konusu yapan ve bunun üzerinden kendisine siyasi yaşam alanı açmayı amaçlayan zihniyetler, bugün içine saplandığımız kör çıkmazın mimarları olmuştur.

Türkiye’ye bir gerilim ve çatışma denklemini dayatmak isteyen bu siyasi kutuplardan birisi, manevi değerler üzerinden siyaset yapan “inanç hortumcuları”, diğeri ise laiklik istismarını rant kapısı olarak gören siyaset misyonerleridir.
Ortak değerlerimizin istismarını varlık nedeni haline getiren ve başlıca sermayesi bu değerler üzerinden siyaset yapmak olan bu karşıt kutupların ayrıştırıcı istismar politikaları sonucu;
- Laiklik ilkesi ile din ve vicdan özgürlüğü birbirlerinin alternatifi ve karşıtı olarak gösterilmiş,

- Laiklik-Müslümanlık ayrışması ve kavgası çıkarılmış ve,

- Türk milleti; laiklik savunucusu ve karşıtı, laik ve dindar, inançlı ve inançsız gibi ayrımlarla kamplara bölünmüş ve çok tehlikeli bir husumet cepheleşmesinin tohumları atılmıştır.

Bugün geldiğimiz noktada bu nifak tohumlarının meyveleri toplanmaktadır.

Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 107
Kayıt tarihi : 03/07/08

http://kopkserver.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz